FBU için euroleague heyecanı bu hafta çok önemli bir maçla devam
ediyor. Cuma günü 2.maçına çıkacak olan FBU'in rakibi grubun ve EL'in favori
takımlarından Barcelona. Oynadığı 7 resmi maçın tamamını kazanan FBU de , coach
Obradovic'in takıma ne kadar etki ettiğinin belki de gerçek testini bu maçta
göreceğiz. Maç öncesi Barcelona'nın EL de oynadığı Partizan maçı ile , ACB de oynadığı
Joventut maçlarını izleyerek değişen kadrosuyla Barcelona basketbolunu analiz
etmeye çalıştım.
Aslında geçen
seneden farklı bir basketbol oynamıyorlar. En öne çıkan özellikleri çok sert
savunmaları ve hücumda sonuna kadar pota altını zorlamaları. Öncelikle biraz
değişen kadrosundan bahsetmek istiyorum.
Bu sene takıma
oldukça fazla sayıda oyuncu katıldı. Jacob Pullen, Joey Dorsey, Kostas
Papanikalou, Maciej Lampe ve Bostjan Nachbar ile neredeyse takımın yarısını
değiştirdiler. Bölge bölge bakarsak eğer 1 numara pozisyonunda Huertas, Pullen,
Sada'yı görüyoruz. Tabi ki takımın birinci opsiyonu Huertas. Partizan maçını 10
sayı ,10 asist, 2 ribaund, 1 top çalmayla, Joventut maçını ise 15 sayı, 7
asist, 1 ribaund, 1 top kaybı ile tamamladı. Ortalama 26 dk civarında süre
alıyor, ve takımın gerçek maestrosu. Uzunlar tamamen onun eline bakıyor, hem
Tomiç hem Dorsey hem de Lampe'yi asistleriyle besliyor. Çok top kullanmasa da
kullandığı topları yüksek yüzdeyle sayıya çeviriyor. Özellikle Partizan maçında
tüm takımın 26 saha için basketinin 21 tanesinin asist ile gelmesinden takımın
ne kadar organize ve paylaşımlı hücum ettiğini görebilmek mümkün. Bunun da en
önemli parçası Huertas. Obradovic'in özel önlem alacağı&alması gerektiği
ilk oyuncu olarak göze çarpıyor. Bo'nun onun üzerindeki baskısı maçın
belirleyici unsurlarından biri olacağını düşünüyorum. Sada senelerdir bu takimin bir
parcasi ve gecen sene gelistirdigi oyunu ile tamamlayici bir pointguard. Guclu
fizigi ile hem savunmada hem de hucumda rakiplerini oldukca yipratiyor. Sutuna
hala fazla guvenmemesi cok kuallanmamasina neden oluyor. Rakip pg lar uzerinde
kurdugu baski ve kaptigi toplar ile mutlaka ekstra sayilar uretiyor. Yaklasik
10-15 dk sure aliyor. Onu ritmini tutturdugu maclarda arka arkaya sayilar uretirken
gorebiliriz. Coach Pasqual, Pullen'i Partizan macinda hic kullanmamisti.
Joventut macini izleyinca neden boyle yaptigini anlamak zor olmadi. Bu seneki
transfer icinde bana gore en yanlis ve en az kullanilabilicek oyuncu o. Hic
sisteme uymuyor, topu dolastirma konusunda ve paylasma konusunda takimin
oldukca gerisinde. Aldigi az sureyi de kendini ispatlama arzusuyla oldukca kotu
degerlendirdi. FBU macinda coach'un onu kullanacagini sanmiyorum.
Sutor guard pozisyonunda cok onemli silahlari var. Genc olmasina
ragmen Alex Abrines ilk beste basliyor ve takimin onemli hucum silahlarindan
biri konumunda. Hem sutu hem drive lari ile kendi pozisyonunu uretebiliyor. Cok
sikisik anlarda kaldirip ucluk deneyebilecek kadar kendine guveni tam.
Ribaundlara yardim ve fastbreak'lere kosmada cok basarili. Partizan maçının istatistik kağıdında çok da iyi sonuçları
gözükmese de Joventut maçında bunun tamamen tersi bir grafik sergiledi. 20 dk
süre aldığı Joventut maçında 2 tane 2 sayılık 1 tane 3 sayılık atışını
kaçırmadan sayıya çevirirken , kullandığı 7 serbest atışın sadece birini
kaçırarak toplamda 13 sayı, 3 rib. 1 asist üretti. Bu pozisyonun iki numaralı
oyuncusu Barcelona’nın sembol oyuncusu Navarro. İki oyuncu iki numaralı
pozisyonu dolduruyorlar, aslında bu pozisyonda Brad Oleson da mevcut ancak
sakatlığı nedeniyle oynamıyor. Navarro bu seneye aslında çok da iyi başlamadı.
Partizan maçında 6-1 Joventut maçında 5-0 üçlük atarak henüz ritmini
bulamadığını gösterdi. Ama onu bu iki istatistikle değerlendirmek son derece
yanlış olacaktır. Özellikle Partizan maçında son çeyrekte, o ana kadar dengede giden
maçı, tek isabetli üçlüğü ile 8 sayılık farka taşıdı ve Partizan’ın gardını
düşürdü. Yine de şu sıralar bu kadar kötü yüzdeyle oynaması FBU için oldukça
iyi haber.
Kısa forvet pozisyonunda bu senenin flash transferlerinden
Papanikalou var. Bu pozisyonu neredeyse tek başına dolduruyor. İki maçta aldığı
sürenin ortalaması 30 dakikanın altına düşmedi. Henüz Olmpiakosdaki
performansına ulaşamasada oyunun her tarafını çok iyi oynuyor olması nedeniyle
takımın vazgeçilmez oyuncusu. Partizan maçında tüm takımın performansına uyup
oldukça kötü yüzdeyle serbest atış atmasına rağmen (2/7) çok kritik anlarda
bulduğu 3 tane üçlük ile (3/7) toplamda 13 sayı üreterek Ante Tomic ile
birlikte takımın en skorer oyuncusu olmuştu. Joventut maçında ise çok daha az
şut kullanıp yüksek yüzde tutturdu ancak sadece 6 sayı üretebildi. 3 numaralı
pozisyonda Papanikalou’yu tamamlayan tek bir oyuncu yok. Bazen Todorovic, bazen
Abrines bazen de genç Hezonja ile kalan 10 dakikalık süre tamamlanıyor.
4-5 numaralı pozisyonları beraber değerlendirmek istiyorum.
Coach’un elinde geçen seneden Tomic, Lorbek(ki onu iki maçta da
kullanmadı sakatlığı olabilir) ve Todorovic , bu sene yeni katılan Nachbar,
Dorsey ve Lampe var. Tomic ve Nachbar ile daha yumuşak , skora yönelik, daha
teknik uzunlara yönelebilirken, Dorsey ve Lampe ile daha kalın , daha sert,
savunma yöne daha güçlü oyuncu tercihine dönebiliyor. Genelde Tomic-Lampe
ikilisi ile maça başlayıp Dorsey ile bu ikiliyi tamamlıyor. Nachbar ve
Todorovic’in aldığı süreler toplamda 15 dakikayı geçmiyor. Bireysel olarak
değerlendirmeye başlarsak yeni transferlerden Nachbar geçen sene Brose Basket
de harika bir sezon geçirip Barcelona’ya geldi. Ancak burada beklentileri henüz
karşılamış durumda değil. Savunma sertliğinde zaten kariyerinin başından beri
çok ilerleyemedi. Henüz güvenini de sağlayamamış olması şut tercihlerine ve
dolayısıyla yüzdesine olumsuz yansıyor. Çıkaracağı çok iyi bir iki hafif maç
ile rotasyonda daha fazla dakika kapabilir. Tomic bu takımın en çok beslenen
oyuncusu. Çok uzun bacaklarına ve 2,17 boyuna rağmen fazlasıyla harektli bir
oyuncu. Bu da takımın içeriyi zorlayan guardlarından, çok fazla asist almasına
neden oluyor. Şutu ve sırtı dönük oyunu olmasına rağmen bu iki maçta bunları
pek gösteremedi. Henüz fiziksel olarak tam hazır olduğu söylenemeyebilir.
Ayrıca savunma sertliği de yeteri kadar olmadığı için aldığı süreler Dorsey’in
altına kalabiliyor. Todorovic hem 3 hem 4 oynayabilen bir oyuncu. Çok kaliteli
oyuncular ile oynadığı için hem şanslı hem şanssız. Aldığı dakikaların artması
onun gelişimi ve başarısı için oldukça önemli. Dorsey takıma gelir gelmez her
zaman yaptığı şeyleri yaparak kendine sağlam bir yer edinmiş durumda. Çok güçlü
fiziği sayesinde aslında pozisyonu için kısa sayılabilecek boyunun(2,03cm)
dezavantajını kapatabiliyor. Hem ribaundları hem de bloklarıyla takımın
savunmadaki önemli kozlarından. Hücumda zaten sınırlı olduğunu biliyoruz ancak
bazen pota altında çok yakın mesafeden bile kaçırarak taraftarlarına saç baş
yoldurabiliyor. Son olarak Lampe’den bahsetmek gerekirse, şu an takımın bence
en önemli tamamlayıcı oyuncusu. Takımın bütün deliklerini kapatıyor, kendi
savunmacısını geçen her hücum oyuncusu karşısında onu buluyor. Bir uzun oyuncudan
beklenebilecek tüm özelliklere sahip. Uzun ve geniş olmasına rağmen, çok
hareketli ve çabuk ayakları ile savunmada takımın temel direği. Hem sırtı dönük
hem yüzü dönük oyunu oynayabilmesi, gerektiği zaman üçlük şutunun da olması ve
hepsinden önemlisi yüksek oyun bilgisi sayesinde Pascual’ın bir numaralı uzunu
durumunda.
Bu kadar yönlü ve kaliteli uzunlarıyla Barcelona’nın hücumda
neden bu kadar pota altını zorladığını anlamak çok da zor değil.
Özellikle maç başlarında uzak mesafeden potaya neredeyse hiç bakmıyorlar. Çok
hızlı ve fazla sayıda pas yaparak hücumda uygun pozisyonu bulana kadar
zorluyorlar. Navorra haricinde zorlama şut atan kimse yok takımda. Ritimlerini
buldukları zaman çok kısa zamanda ne olduğunu anlamadan maçı koparabiliyorlar.
Joventut maçında son çeyrekte maçın bitmesine 5 dakika kala 72-60 ile 12 sayı
gerideydiler. Maçı ise 83-80 kazandılar. 1.37 sn de yakaladıkları 11-0 lık seri
ile bir anda maça geri döndüler ki bunu çılgınca bağıran rakip taraftaların ve
son çeyrekte alehlerine 2 teknik bir centilmenlik dışı faul çalan hakemlerin
karşısında başardılar. Onlara karşı ben bu maçı kazandım diye arkanıza yaslanmanız pek
mümkün değil. Geniş rotasyonu, oturmuş sistemi, takımına hakim coach’u ve
büyük yıldızları ile aslında oldukça zorlu bir rakip. Ancak şu an sezon başı
olması, takımın tam oturmamış olması, düşük şut yüzdeleri ile Obradovic ve
öğrencilerinin yenebilecekleri bir haldeler.
Bölge bölge karşılaştırırsak, 1,2 ve 5 numaraları pozisyonlarda
Barcelona , 3-4 numaralı pozisyonlarda FBU biraz daha avantajlı gözüküyor. Eğer
guardlarının uzunları beslemesine izin vermez, ikili oyunları iyi savunur ve 4
numaradaki üstünlüğümüzü sahaya yansıtabilirsek maçı lehimize çevirebiliriz.
Tabi çok önemli bir noktada taraftarın ne yapacağı. Salonun dolu
olacağına hiç şüphem yok. Ancak taraftarlar eğer rakibi baskı altına almak için
iyi bir basketbol veya bir iki spektaküler hareket beklerse tren kaçabilir.
FBU’in maça çok iyi başlamama ihtimali bu sezon oynadığı bir çok maçta tekrar
ettiği için yüksek. Bu sırada açılacak bir fark takımın geri dönüşünü
zorlaştırabilir. Tabi burada takımın bu sene, Obradovic’in maçın gidişatına yaptığı ciddi
etkiler ile ,çok kere ayağa kalktığını unutmamak lazım. Yine de taraftarın devreye
girip takıma destek olması çok önemli.
Bu maçın psikolojik etkisinin çok büyük olacağını düşünüyorum.
Neven Sphija’nın ilk geldiği sene arka arkaya aldığımız Barcelona ve Siena
maçlarından sonra takımın nasıl yüksek bir performans sergilediğini hatırlarsak
eğer, bu maçta alınacak bir galibiyet ile hem takımın hem taraftarın hem de
basının başarıya inancı çok daha artacaktır.
Keyifli bir basketbol ve güzel bir galibiyet alabilmek umuduyla..
No comments:
Post a Comment