Thursday 24 October 2013

Euroleague Maçı Öncesi Rakip Barcelona Analizi


FBU için euroleague heyecanı bu hafta çok önemli bir maçla devam ediyor. Cuma günü 2.maçına çıkacak olan FBU'in rakibi grubun ve EL'in favori takımlarından Barcelona. Oynadığı 7 resmi maçın tamamını kazanan FBU de , coach Obradovic'in takıma ne kadar etki ettiğinin belki de gerçek testini bu maçta göreceğiz. Maç öncesi Barcelona'nın EL de oynadığı Partizan maçı ile , ACB de oynadığı Joventut maçlarını izleyerek değişen kadrosuyla Barcelona basketbolunu analiz etmeye çalıştım.

Aslında geçen seneden farklı bir basketbol oynamıyorlar. En öne çıkan özellikleri çok sert savunmaları ve hücumda sonuna kadar pota altını zorlamaları. Öncelikle biraz değişen kadrosundan bahsetmek istiyorum. 

Bu sene takıma oldukça fazla sayıda oyuncu katıldı. Jacob Pullen, Joey Dorsey, Kostas Papanikalou, Maciej Lampe ve Bostjan Nachbar ile neredeyse takımın yarısını değiştirdiler. Bölge bölge bakarsak eğer 1 numara pozisyonunda Huertas, Pullen, Sada'yı görüyoruz. Tabi ki takımın birinci opsiyonu Huertas. Partizan maçını 10 sayı ,10 asist, 2 ribaund, 1 top çalmayla, Joventut maçını ise 15 sayı, 7 asist, 1 ribaund, 1 top kaybı ile tamamladı. Ortalama 26 dk civarında süre alıyor, ve takımın gerçek maestrosu. Uzunlar tamamen onun eline bakıyor, hem Tomiç hem Dorsey hem de Lampe'yi asistleriyle besliyor. Çok top kullanmasa da kullandığı topları yüksek yüzdeyle sayıya çeviriyor. Özellikle Partizan maçında tüm takımın 26 saha için basketinin 21 tanesinin asist ile gelmesinden takımın ne kadar organize ve paylaşımlı hücum ettiğini görebilmek mümkün. Bunun da en önemli parçası Huertas. Obradovic'in özel önlem alacağı&alması gerektiği ilk oyuncu olarak göze çarpıyor. Bo'nun onun üzerindeki baskısı maçın belirleyici unsurlarından biri olacağını düşünüyorum. Sada senelerdir bu takimin bir parcasi ve gecen sene gelistirdigi oyunu ile tamamlayici bir pointguard. Guclu fizigi ile hem savunmada hem de hucumda rakiplerini oldukca yipratiyor. Sutuna hala fazla guvenmemesi cok kuallanmamasina neden oluyor. Rakip pg lar uzerinde kurdugu baski ve kaptigi toplar ile mutlaka ekstra sayilar uretiyor. Yaklasik 10-15 dk sure aliyor. Onu ritmini tutturdugu maclarda arka arkaya sayilar uretirken gorebiliriz. Coach Pasqual, Pullen'i Partizan macinda hic kullanmamisti. Joventut macini izleyinca neden boyle yaptigini anlamak zor olmadi. Bu seneki transfer icinde bana gore en yanlis ve en az kullanilabilicek oyuncu o. Hic sisteme uymuyor, topu dolastirma konusunda ve paylasma konusunda takimin oldukca gerisinde. Aldigi az sureyi de kendini ispatlama arzusuyla oldukca kotu degerlendirdi. FBU macinda coach'un onu kullanacagini sanmiyorum.

Sutor guard pozisyonunda cok onemli silahlari var. Genc olmasina ragmen Alex Abrines ilk beste basliyor ve takimin onemli hucum silahlarindan biri konumunda. Hem sutu hem drive lari ile kendi pozisyonunu uretebiliyor. Cok sikisik anlarda kaldirip ucluk deneyebilecek kadar kendine guveni tam. Ribaundlara yardim ve fastbreak'lere kosmada cok basarili. Partizan maçının istatistik kağıdında çok da iyi sonuçları gözükmese de Joventut maçında bunun tamamen tersi bir grafik sergiledi. 20 dk süre aldığı Joventut maçında 2 tane 2 sayılık 1 tane 3 sayılık atışını kaçırmadan sayıya çevirirken , kullandığı 7 serbest atışın sadece birini kaçırarak toplamda 13 sayı, 3 rib. 1 asist üretti. Bu pozisyonun iki numaralı oyuncusu Barcelona’nın sembol oyuncusu Navarro. İki oyuncu iki numaralı pozisyonu dolduruyorlar, aslında bu pozisyonda Brad Oleson da mevcut ancak sakatlığı nedeniyle oynamıyor. Navarro bu seneye aslında çok da iyi başlamadı. Partizan maçında 6-1 Joventut maçında 5-0 üçlük atarak henüz ritmini bulamadığını gösterdi. Ama onu bu iki istatistikle değerlendirmek son derece yanlış olacaktır. Özellikle Partizan maçında son çeyrekte, o ana kadar  dengede giden maçı, tek isabetli üçlüğü ile 8 sayılık farka taşıdı ve Partizan’ın gardını düşürdü. Yine de şu sıralar bu kadar kötü yüzdeyle oynaması FBU için oldukça iyi haber.

Kısa forvet pozisyonunda bu senenin flash transferlerinden Papanikalou var. Bu pozisyonu neredeyse tek başına dolduruyor. İki maçta aldığı sürenin ortalaması 30 dakikanın altına düşmedi. Henüz Olmpiakosdaki performansına ulaşamasada oyunun her tarafını çok iyi oynuyor olması nedeniyle takımın vazgeçilmez oyuncusu. Partizan maçında tüm takımın performansına uyup oldukça kötü yüzdeyle serbest atış atmasına rağmen (2/7) çok kritik anlarda bulduğu 3 tane üçlük ile (3/7) toplamda 13 sayı üreterek Ante Tomic ile birlikte takımın en skorer oyuncusu olmuştu. Joventut maçında ise çok daha az şut kullanıp yüksek yüzde tutturdu ancak sadece 6 sayı üretebildi. 3 numaralı pozisyonda Papanikalou’yu tamamlayan tek bir oyuncu yok. Bazen Todorovic, bazen Abrines bazen de genç Hezonja ile kalan 10 dakikalık süre tamamlanıyor.

4-5 numaralı pozisyonları beraber değerlendirmek istiyorum. Coach’un elinde geçen seneden  Tomic, Lorbek(ki onu iki maçta da kullanmadı sakatlığı olabilir) ve Todorovic , bu sene yeni katılan Nachbar, Dorsey ve Lampe var. Tomic ve Nachbar ile daha yumuşak , skora yönelik, daha teknik uzunlara yönelebilirken, Dorsey ve Lampe ile daha kalın , daha sert, savunma yöne daha güçlü oyuncu tercihine dönebiliyor. Genelde Tomic-Lampe ikilisi ile maça başlayıp Dorsey ile bu ikiliyi tamamlıyor. Nachbar ve Todorovic’in aldığı süreler toplamda 15 dakikayı geçmiyor. Bireysel olarak değerlendirmeye başlarsak yeni transferlerden Nachbar geçen sene Brose Basket de harika bir sezon geçirip Barcelona’ya geldi. Ancak burada beklentileri henüz karşılamış durumda değil. Savunma sertliğinde zaten kariyerinin başından beri çok ilerleyemedi. Henüz güvenini de sağlayamamış olması şut tercihlerine ve dolayısıyla yüzdesine olumsuz yansıyor. Çıkaracağı çok iyi bir iki hafif maç ile rotasyonda daha fazla dakika kapabilir. Tomic bu takımın en çok beslenen oyuncusu. Çok uzun bacaklarına ve 2,17 boyuna rağmen fazlasıyla harektli bir oyuncu. Bu da takımın içeriyi zorlayan guardlarından, çok fazla asist almasına neden oluyor. Şutu ve sırtı dönük oyunu olmasına rağmen bu iki maçta bunları pek gösteremedi. Henüz fiziksel olarak tam hazır olduğu söylenemeyebilir. Ayrıca savunma sertliği de yeteri kadar olmadığı için aldığı süreler Dorsey’in altına kalabiliyor. Todorovic hem 3 hem 4 oynayabilen bir oyuncu. Çok kaliteli oyuncular ile oynadığı için hem şanslı hem şanssız. Aldığı dakikaların artması onun gelişimi ve başarısı için oldukça önemli. Dorsey takıma gelir gelmez her zaman yaptığı şeyleri yaparak kendine sağlam bir yer edinmiş durumda. Çok güçlü fiziği sayesinde aslında pozisyonu için kısa sayılabilecek boyunun(2,03cm) dezavantajını kapatabiliyor. Hem ribaundları hem de bloklarıyla takımın savunmadaki önemli kozlarından. Hücumda zaten sınırlı olduğunu biliyoruz ancak bazen pota altında çok yakın mesafeden bile kaçırarak taraftarlarına saç baş yoldurabiliyor. Son olarak Lampe’den bahsetmek gerekirse, şu an takımın bence en önemli tamamlayıcı oyuncusu. Takımın bütün deliklerini kapatıyor, kendi savunmacısını geçen her hücum oyuncusu karşısında onu buluyor. Bir uzun oyuncudan beklenebilecek tüm özelliklere sahip. Uzun ve geniş olmasına rağmen, çok hareketli ve çabuk ayakları ile savunmada takımın temel direği. Hem sırtı dönük hem yüzü dönük oyunu oynayabilmesi, gerektiği zaman üçlük şutunun da olması ve hepsinden önemlisi yüksek oyun bilgisi sayesinde Pascual’ın bir numaralı uzunu durumunda.

Bu kadar yönlü  ve kaliteli uzunlarıyla Barcelona’nın hücumda  neden bu kadar pota altını zorladığını anlamak çok da zor değil. Özellikle maç başlarında uzak mesafeden potaya neredeyse hiç bakmıyorlar. Çok hızlı ve fazla sayıda pas yaparak hücumda uygun pozisyonu bulana kadar zorluyorlar. Navorra haricinde zorlama şut atan kimse yok takımda. Ritimlerini buldukları zaman çok kısa zamanda ne olduğunu anlamadan maçı koparabiliyorlar. Joventut maçında son çeyrekte maçın bitmesine 5 dakika kala 72-60 ile 12 sayı gerideydiler. Maçı ise 83-80 kazandılar. 1.37 sn de yakaladıkları 11-0 lık seri ile bir anda maça geri döndüler ki bunu çılgınca bağıran rakip taraftaların ve son çeyrekte alehlerine 2 teknik bir centilmenlik dışı faul çalan hakemlerin karşısında başardılar. Onlara karşı ben bu maçı kazandım diye arkanıza yaslanmanız pek mümkün değil. Geniş rotasyonu, oturmuş sistemi, takımına hakim coach’u ve büyük yıldızları ile aslında oldukça zorlu bir rakip. Ancak şu an sezon başı olması, takımın tam oturmamış olması, düşük şut yüzdeleri ile Obradovic ve öğrencilerinin yenebilecekleri bir haldeler.
Bölge bölge karşılaştırırsak, 1,2 ve 5 numaraları pozisyonlarda Barcelona , 3-4 numaralı pozisyonlarda FBU biraz daha avantajlı gözüküyor. Eğer guardlarının uzunları beslemesine izin vermez, ikili oyunları iyi savunur ve 4 numaradaki üstünlüğümüzü sahaya yansıtabilirsek maçı lehimize çevirebiliriz.

Tabi çok önemli bir noktada taraftarın ne yapacağı. Salonun dolu olacağına hiç şüphem yok. Ancak taraftarlar eğer rakibi baskı altına almak için iyi bir basketbol veya bir iki spektaküler hareket beklerse tren kaçabilir. FBU’in maça çok iyi başlamama ihtimali bu sezon oynadığı bir çok maçta tekrar ettiği için yüksek. Bu sırada açılacak bir fark takımın geri dönüşünü zorlaştırabilir. Tabi burada takımın bu sene, Obradovic’in maçın gidişatına yaptığı ciddi etkiler ile ,çok kere ayağa kalktığını unutmamak lazım. Yine de taraftarın  devreye girip takıma destek olması çok önemli.

Bu maçın psikolojik etkisinin çok büyük olacağını düşünüyorum. Neven Sphija’nın ilk geldiği sene arka arkaya aldığımız Barcelona ve Siena maçlarından sonra takımın nasıl yüksek bir performans sergilediğini hatırlarsak eğer, bu maçta alınacak bir galibiyet ile hem takımın hem taraftarın hem de basının başarıya inancı çok daha artacaktır.

Keyifli bir basketbol ve güzel bir galibiyet alabilmek umuduyla..





No comments:

Post a Comment