Aslında tam olarak bir analiz yapmayacağım Barcelona hakkında, çünkü rakibi
yaptığımız iki maçtan gayet iyi tanıyoruz. Yine de maç öncesi görüşlerimi
paylaşmak açısından bu yazıyı hazırlamaya karar verdim.
Barcelona dan bahsederken en öne çıkan özelliği olarak herkesin aklına
Huertas ve Navarro gibi kısalar gelebilir öncelikle. Sonuçta Navarro bu takımın
efsane oyuncusu. Barcelona denildiği zaman akla gelen ilk oyuncu. Ancak bana
göre bu takımın en büyük gücü uzun rotasyonu. Birbirini tamamlayan ve bir çok
özelliği olan çok sayıda uzunu var bu takımın. Zaten sezon başında da iyi olan
rotasyona şimdi Erazem Lorbek de dahil oldu. Sakatlığı nedeniyle kaçırdığı
maçların ardında 3-4 maçtır süre almaya başladı. Bir kez daha hatırlarsak eğer
bu rotasyonu:
Ante Tomiç: Bana göre şu an Avrupa'nın en zeki uzunu. Bir
guard kadar oyun görüşü ve pas yeteneği var. Uzun boyu ve kolları sayesinde en
uygun pozisyondaki oyuncu bulma ve ona topu ulaştırma konusunda çok başarılı.
Tabi tek özelliği bu değil, hızlı ayakları sayesinde birebir savunmada
rakiplerine oldukça zor anlar yaşatıyor. Hareketli oyunu ile pota altında uygun
bir yerde topla buluşma ihtimali de yüksek. Yüzü dönük oyunda da hiç fena değil,
orta mesafe şutu da eğer boş pozisyon yakalarsa kullanıyor ve cezayı kesiyor.
Tek zayıf yanı fiziksel olarak çok da güçlü olmaması. Sırtını dayayıp rakibi
ittire ittire potaya yaklaşabilen bir uzun değil. Nasıl savunmalıyız diye
düşündüğümüzde, bir kere sert olmayılız, potaya yakın top aldırmamalıyız. Eğer
topu yakın alırsa ya yanınızdan dönüp atabilir ya da uzun kolları ve boyu
sayesinde hook atışı ile sayıyı bulabilir. Bu nedenele mümkün olduğu kadar
potadan uzak tutmalı ve ikili sıkıştırmaya gitmemeliyiz. İkili sıkıştırma
yaptığımız anda boştaki oyuncuyu sahanın neresinde olursa olsun bulacaktır.
Erazen Lorbek: O da eski dönemlerindeki Nenad Kristic (Şu
anda aşırı formsuz olduğu için eski halinden bahsediyorum) ile birlikte sırtı
dönüp pivot oyunlarını en iyi oynayan uzunlardan biri. Yumuşak bileği sayesinde
ne kadar fiziksel itişme içine girerse girsin yumuşak bir atışla sayıyı mutlaka
buluyor. Sağdan soldan her taraftan dönebiliyor. Pas yeteneği o kadar yüksek
değil ama yine de bu hiç pas veremiyor anlamına gelmiyor ancak Tomic'e
yapmadığımız ikili sıkıştırmaları ona yapabiliriz, çünkü birebir de mutlaka
bizim uzunlarımızı yenecektir.
Joey Dorsey: Bence Maccabi deki Schortsianidis dahil
avrupanın en güçlü uzunu. Sadece güçlü değil aynı zaman çok da atlet. Geniş
omuzları sayesinde pota altında çok yer kaplıyor ve bu ona ribaundlar konusunda
çok yardımcı oluyor. Tam savunma ribaundu aldım bu sefer dediğin anda bile
üzerinize çıkıp o topu elinizden alabilir. Ona karşı hücumda rahat oynamanız
mümkün değil, ona sırtınızı dönüp rakip potaya yaklaşmanız da çok kolay değil.
Ancak Tomic ne kadar zeki ve yetenekli ise o da o kadar ters bi oyuncu. Bazen
pota altında bomboş bile kaçırabiliyor, en garanti basketi içine vurmak :) Hücum
ribaunda almaması için mümkün olduğu kadar box out edilmeli.
Maciej Lampe: Lorbek'in dönüşüyle onun aldığı süreler biraz
azaldı. Ancak o da çok komple bir uzun, bizim takımda görmeyi çok isterdim.
Oyunun her tarafını çok iyi oynuyor ve Tomic hücumda ne kadar zekiyse o da
savunmada o kadar zeki. Oyunun görünmeyen taraflarında çok faydalı, her deliği
kapatıyor , herkese yardıma gidiyor. Savunmada ribaundların alınabilmesi için
güçlü fiziği ile herkesi boxout ediyor. Hücumda da çok faydalı, şut atıyor,
sırtı dönük yüzü dönük oynuyor, dönen topları kovalıyor, boş adamı bulabiliyor.
Hiçbir şeyde mükemmel olmasa bile (bence savunmada mükemmel) herşeyi yapabilen
komple bir uzun.
Bostjan Nachbar: İspanyada oynadığımız ve yenildiğimiz maça
kadar tam olarak devreye girememişti. Onun için ilk analizimde mutlaka rahat bir
maçta iyi bir performans vermeli ondan sonra açılacaktır diye yazmıştım. O da
bizim maça denk gelmiş ve bu sezonki en iyi maçını çıkarmıştı. Bizim maça kadar
16/3 attığı üçlükleri bizim maç ve sonrası 14/6 ya çekti. Takımın en yumuşak
olmakla beraber en hücumcu uzunu. Yayın gerisinden tutturduğu zaman çok
tehlikeli olabiliyor. Bazen 3 numara kadar hareketli oynayabiliyor. Coşmadığı
zamanlar bana göre takımın diğer uzunlarına göre en kabul edeceğimiz oyuncu.
Onlara yenildiğimiz maçta bir iki nokta ön plana çıkmıştı.
1) İlk çeyrek 35 sayı yiyip sadece 15 sayı atmış ve 20 sayı geri
düşmüştük.
2) Ribaundlarda 41-25 ezilmiştik
3) Uzun oyuncuların katkıları arasındaki fark maçın belirleyicisi olmuştu:
Barcelona Uzunları: 46 sayı, 25 ribaund, 9 asist
Fenerbahçe Uzunları: 24 sayı(20 sayı Bjelica) 16 ribaund(11 ribaund Bjelica)
3 asist(Zoric maçı 0 sayı, 1 ribaund ve 6 top kaybı ile -14 verimlilik puanı ile
tamamlamıştı)
Maçın özeti aslında bu üçüncü madde. Şimdi bu uzun rotasyonuna Lorbek de
eklendi. Yani bu hafta oynanacak maçın bir tane şifresi var. Bırakalım Navarro
, Huertas, Papanikalaou veya bizim tarafta Bojan ile Emir ne yapacak diye
konuşmayı. Bu maçın belirleyecisi uzunların performansı olacak. Açıkcası bizim
uzunlardan onlardan daha iyi istatistiklerle maçı bitirmesini beklemek
hayalcilik olur. Ancak bizim uzunların onların uzunlarının performansını aşağı
çekmesini bekleyebiliriz. İkinci maçtaki gibi bir istatistike ulaşmaları
durumunda maçı kazanamayız. Özellikle Vidmar ve Zoric'in savunmada çok sert
durmaları ve asla Bjelica-Kleiza ikilisinin aynı anda sahada olmamaları
gerekiyor. Bu ikilinin savunma sertliğin sağlamaları ve rakip uzunları
savunmaları neredeyse imkansız. Vidmar-Zoric ikilisinin de mutlaka faul
haklarını düzgün kullanmalı ve basit faullerden uzak durmaları gerekiyor. Eğer
bir şekilde onların uzunları savunursak o zaman bir şekilde taraftarımızın da
desteği ile Bojan ve Emir'in ve onlara destek verecek Bo McCalebb'in iyi
oyunları ile maçı kazanabiliriz.
Bu maçın kazanılması gruptaki geleceğimiz açısından büyük önem taşıyor.
Öncelikle zaten sahamızdaki tüm maçları kazanmalıyız. Üstelik geçen hafta gruba
mağlubiyet ile başlamış olmanın dezavantajını taşıyoruz. Bu maçta alınabilecek
bir mağlubiyet takımın bugüne kadar sağladığı güveni kırmaya neden olabilir.
Diğer taraftan eğer bu maçı kazanırsak haftaya gideceğimiz Malaga deplasmanından
alacağımız bir galibiyet ile Panathinaikos maçına çok daha iyi bir durumda
çıkabiliriz.
No comments:
Post a Comment