Thursday 27 February 2014

Olympiakos Maçı Öncesi Son Durumlar..

Ne kadar Top16 grubunda istediğimiz gibi başlamayıp kötü sonuçlar almış olsak da, bu hafta oynayacağımız Olympiakos maçından alacağımız bir galibiyet ile grupta tekrar iddialı duruma gelebiliriz. Özellikle Barcelona hariç herkesin herkesi yendiği E grubunda işler son haftaya kadar bitmeyecekmiş gibi duruyor. Yine de bu grupta daha iyi bir durumda olma şansımızı hem sakatlıklar hem formsuzluklar nedeniyle elimizden kaçırmış durumdayız. Bunu söylerken grup öncesinde yapılan hesaplarda deplasman galibiyeti alabileceğimizi düşündüğümüz tüm maçlarımızı kaybetmiş olmanın ve önümüzdeki fikstürde deplasman galibiyeti almamızın çok zor olacağının gerçekliği ile yorum yapıyorum.
İlk bölümde oynadığımız, Malaga ve EA7 maçları ikinci bölümde oynayacağımız Barcelona, Panathinaikos ve Laboral maçlarına göre daha olası maçlardı ki bu iki maçta da son çeyreğe kadar maçı alabilecek performansları sahaya sergilemiş ancak kırılma anlarında geçen seneki alışkanlıkların hortlamasıyla kolayca knock-out olmuştuk. Grupta ikinci yarıya kadro derinliğini biraz olsun arttırmış ve bireysel performansı yerlere düşmüş Bogdanovic'in daha toparlanmış haliyle çıkıyor olacağız.
Genel olarak baktığımızda özellikle Kenan'ın son bölümde azalan süreleri ve düşen performansı ile sorumluluğu artan Bo McCalebb'in bu açığı çok yüksek verimlilik ile kapatması belki de ondan daha fazla yararlanma şansımızı doğurdu. Bu maç itibariyle yeni transfer Jackson'ın takıma katılmasıyla 1 numara pozisyonunda sıkıntılarımızın azalmasını bekliyorum. Gerçi Jackson şu an bir soru işareti, hemen takıma adapte olup katkı sağlamasını beklemek hayalcilik olabilir. Ancak yine de Bo'nun biraz olsun nefeslenmesi ve bu sırada bir iki ceza şutunu sayıya çevirmesi bizim için büyük bir kazanç olacaktır. Yaşının genç olması, ve Avrupa deneyiminin olmaması , Obradovic ve takımı tanımıyor olması bu kazancı sağlamamızı mutlaka geciktirecektir.
2 Numara pozisyonunda Melih-Ömer ikilisini çok değişik kullanıyor Obradovic. Ancak bazı maçlarda ikisi de çok farklı katkılar yapabiliyor. Bence bu pozisyonda onlara daha fazla güven duyulabilir. Senelerdir uzaktan seyrettiğimiz Obradovic'i yakından tanıdıkça işler zora girdiğinde bu tercihleri kullanmakta daha çekingen olduğunu görebiliyoruz. Bu da Emir-Bojan ikilisinin üzerindeki yükü arttırıp, dinlenme sürelerini kısaltıyor. Belki de daha da önemlisi sezon başında inanılmaz oynayan Bojan üzerinde rakip defans konsantrasyonunu arttırıyor. Oysa Ömer-Melih ikilisinin skor üretip katkı verdiği bir ortamda Bojan üzerindeki rakip baskısı da azalacaktır diye düşünüyorum.
3 Numara pozisyonunda Emir-Bojan ikilisi aslında takımın en önemli kozları. Hem oyunu kurma, hem de skor üretme anlamında takımın merkezinde bu iki oyuncu var. Tabi ki biz Obradovic kadar bilemeyiz ama nacizane görüşüm bu iki oyuncunun toplam alacağı sürenin 50 dk civarında olması gerektiği yönünde. Emir o kadar önemli bir oyuncu ki, bu takımın en yetenekli oyuncusu. Tek problemi hala tam olarak halledemediği karar verme şeklinin gelişmemesi. Herşeyini geliştirdi , savunmasını, ribaundlara katkısını, oyun düzenini kurmasını.. Ancak bir türlü doğru karar oranını arttıramadı. Bazen öyle anlarda öyle saçma tercihlerde bulunuyor ki takımın bütün dengesini bozuyor. Yine de bu takım Emir'in takımı. Onun oyun zekası, saha görüşü ve yeteneği kolayca bulunabilecek seviyede değil. Bojan ise bence EL in in komple hücum silahı. Her türlü sayı üretme veryasyonuna sahip. Ve morali yerindeyken öyle hücum ediyor ki, ne yaparsanız yapın onu durduramazsınız. Ancak işte Top16 ile birlikte içine girdiği kaostan çıkması zaman aldı. Hala üç sayılık şutları atarken garip bir şekilde eli titriyor. Tek ihtiyacı kendine güveni, daha önce kaçırdığı sokamadığı şutları değil bundan sonra atacaklarını düşündüğü anda o şutların hepsini sokacaktır.
Sezon öncesi en çok parayı harcadığımız ve belki de en yetenekli oyunculara sahip olduğumuz pozisyon dört numara. Kleiza-Bjelica ikilisi yine hücum tarafında hiçbir takımın sahip olmadığı kadar önemli bir ikili. Sezon başında Bjelica çok iyi başlarken Kleiza'nın kendini bulması oldukça zaman aldı. Ancak şu anda bu iki oyuncu da oldukça iyi durumda. Bjelica boyu ve pozisyonun aksine inanılmaz bir fundamental'e ve oyun zekasına sahip. Emir'den sonra saha görüşü ve oyun zekası en yüksek oyuncu takımda. Oyunun içinde yapamadığı hiçbir şey yok. Aslında tam olarak ona 4 numara demek de haksızlık olabilir çünkü kariyerinin büyük bir kısmında 3 numara gibi oynadı. Yine koysanız yine oynar, hareketli ayakları, yüzü dönük oyundaki başarısı, sahanın her tarafına hakimiyeti ile bu takım için çok önemli bir oyuncu. Emir ile birlikte bu takımda pick&roll oynayabilen tek oyuncu ki uzundan uzuna pick&roll oynandığında bunu savunmak çok daha zor oluyor. Sadece oyunun sertlik kısmında bir nebze daha gelişmesi ve boyunun ve kalıbının gerektirdiği savuma sertliğini sahaya yansıtabilmesi lazım. Kleiza ise bu da mı girer denen şutları bile sokabilen, vücuduyla birlikte ruhunu da sahaya koyduğu zaman her takım için çok büyük bir oyuncu. Ve daha önce bir kez defa söylediğim gibi en zor anlarda bile eli titremeden topu potaya gönderebilen bir oyuncu.
Beş numara pozisyonu belki de takımın 2 numara ile birlikte takımın en zayıf halkası. 2 numara pozisyonunda Emir ve Bojan da desteğiyle bir şekilde tölere edilebilirken maalesef 5 numara pozisyonu özellikle rakipte önemli 5 numaralar olduğu zaman asla tölere edilemiyor. Zoric önemli bir hücum silahı olmakla beraber hem ortayı kapatmada hem ribaundlarda yetersiz kalıyor. Bir de bunlara ilave olarak çok top kaybı yapması ve tercih hataları nedeniyle bazen faydasından çok zararı oluyor. Yeni transfer Sekulic aslında Zoric'den çok da farklı özelliklere sahip bir oyuncu değil. Hücum tarafında farklı hücum varyasyonlarına sahip olmakla birlikte, bizim ihtiyacımız olan , savunmada sertlik sağlayıp ortayı kapatacak oyuncu profilinde değil. Aslında belki de bu ihtiyacı Obradovic görmüyor. Çünkü elinde iyileşmek üzere olan aynı tipte oyuncu olan Oğuz varken hala benzer özellikteki Sekulic'i tercih ediyorsa o zaman kafasındaki oyun setinde öyle bir oyuncu istemiyor demektir. Gerçekçi olmak gerekirse hem ortayı kapatıp hem savunma sertliği sağlayıp hem de hücumda farklı özellikleri olan bir oyuncu istiyorsak hem bulmakta hem de fiyatını ödemekte oldukça zorlanacağımız aşikar. Önümüzde bir Vidmar örneği de var sonuçta. Sezon başında son anda takımda kalmasına karar verilmiş, çoğu zaman Zoric'e göre daha sınırlı dakikalar almış ve BBL de bir çok önemli maçta kadro dışında kalmıştı. Bütün bunlar aslında savunma tarafında ve sertlik tarafındaki özelliklerinden çok hücumda neler yapabileceği önemli Obradovic uzunlarının. Ne kadar Oğuz dahil şu an ki mevcut 3 uzunumuz savunma tarafında çok etkili olmamakla beraber yine de kullanabileceğimiz oyuncu sayısının 3'e çıkması elimizi daha güçlendireceği net.
Tüm bu detayların akabinde takımın top16 nın ikinci bölümüne daha güçlü girdiğini söyleyebilirim. Özellikle yazımın başında belirttiğim gibi Barcelona hariç gruptaki dengelerin çok ortada olması, kendi sahamızda oynayacağımız 4 maçı da kazanabilecek durumda olmamız( Olympiakos, Malaga, EA7, Efes) deplasmanda hiç galibiyet almasak bile toplamda 7 galibiyet ile grupta çıkabilme ihtimalimizi doğuracaktır. Çok zor ama aradan bir de deplasman galibiyeti çıkarırsak işi garantileme şansımız artar. Tabi bu kadar denk bir grupta ikili averaj çok önem kazanacaktır. Olmpiakos'a 13, Malaga'ya 14 sayı farkla yenildiğimizi düşünürsek, bu takımlara karşı alacağımız bu farklardan daha az galibiyetlerin pek bir önemi kalmayabilir.
Yapmamız gereken bu 7 maça sanki sezona yeni başlıyor gibi başlamak, ve mümkün olduğu kadar çok maç kazanmak. Bu maçları kazanırken de ilk maç skorlarını unutmadan oynuyor olmamız gerekli.
Olympiakos tarafında da bu maçın önemi büyük. Takıma sonradan katılan Jamario Moon ile birlikte 4 numara pozisyonunda iyice zenginleştiler.İlk maçta oynamayan Petway de takıma katıldı.  5 numarada ise o kadar etkili ve zorlayıcı olmamaları bizim için iyi haber. İlk maçı düşündüğümüzde bize en çok problem olan oyuncular Spanoulis ve Perperoglu gibi iki eski Obradovic oyuncusu olmuştu. Çok sert ve zor bir maç olacak. Özellikle maça başlama şeklimiz çok önemli. Bugüne kadar tüm maçlarımızda düşük savunma konsantrasyonu ile başlayıp şutları sokan takımlara kaybedip, kaçıran takımlara karşı galip geldi. Bu maçta bu imkanı tanımdan, onlara boş ve rahat şut imkanı vermeden başlıyor olmak çok kritik. Eğer yine onlara bu imkanı tanır ve onlar da bu şutları sokarsa maç çok zora girecektir.
Salona gelecek tüm taraftarların maç boyunca destek olması ve maçın içinde kalması da çok önemli. Rakibin moralini bozup hakem üzerinde etki sağlayacak şekilde maçın içinde olması gerekli tüm taraftarımızın.

Herkese keyifli bir maç galibiyet dileğiyle..

No comments:

Post a Comment